“Bugünden 2023’e” Kongresiyle Otomotivin Geleceği Masaya Yatırıldı

“Bugünden 2023’e” Kongresiyle Otomotivin Geleceği Masaya Yatırıldı
11 Kasım 2013, Pazartesi 03:25
OYDER tarafından organize edilen “Bugünden 2023’e” konseptli kongre, 27 Nisan 2011 tarihinde Lütfi Kırdar Kongre Sarayı’nda yapıldı. Kongrenin açılış konuşmaları; OYDER Yönetim Kurulu Başkanı H.Şükrü Ilısal, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün tarafından yapıldı. Otomotiv Yetkili Satıcıları Derneği (OYDER) tarafından bu yıl üçüncüsü düzenlenen kongre; ana ve yan sanayi temsilcileri, distribütörler, otomotiv sektörüne hizmet veren firmaların yöneticileri ve yetkili satıcılardan oluşan 1200’ü aşkın bir katılımcı tarafından ilgiyle izledi.

OYDER tarafından organize edilen “Bugünden 2023’e” konseptli kongre, 27 Nisan 2011 tarihinde Lütfi Kırdar Kongre Sarayı’nda yapıldı. Kongrenin açılış konuşmaları; OYDER Yönetim Kurulu Başkanı H.Şükrü Ilısal, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün tarafından yapıldı. Otomotiv Yetkili Satıcıları Derneği (OYDER) tarafından bu yıl üçüncüsü düzenlenen kongre; ana ve yan sanayi temsilcileri, distribütörler, otomotiv sektörüne hizmet veren firmaların yöneticileri ve yetkili satıcılardan oluşan 1200’ü aşkın bir katılımcı tarafından ilgiyle izledi. 
 
 
OYDER Yönetim Kurulu Başkanı H.Şükrü Ilısal yaptığı açılış konuşmasında; iç pazarın önemine vurgu yaparak, Türkiye’nin önünde otomotivde küresel bir oyuncu olmak için büyük fırsatlar olduğuna inandığını söyledi. Bu fırsatlardan faydalanmak için Devletin sektöre olan ilgisinin devam etmesi gerektiğini ve otomotivin tüm paydaşları olarak hep birlikte yoğun çaba sarf edilmesinin çok önemli olduğunu ifade etti. 
 
Ilısal, geçtiğimiz günlerde açıklanan Otomotiv Strateji Belgesinin çok önemli olduğunu, ancak yeni beklentinin, belgenin sürekli yaşayan ve gelişen bir belge olması ve belgede yer alan unsurların bir an önce hayata geçirilmesi olduğunu söyledi. Ilısal kanun koyuculardan; vergilerin Avrupa standartlarına getirilmesini, Strateji Belgesinde yetkili satıcıların KOBİ ölçeğinde değerlendirilerek teşvik kapsamına alınmasını, kuralları çok iyi belirlenmiş bir hurda uygulamasının devreye alınmasını, sıfır araç satışlarında, motorlu taşıtlar vergisinin aylık bazda hesaplanmasını, elektrikli araçlar için verilen vergi desteğinin, hibrid ve düşük emisyonlu çevreci motorlara sahip araçlara da verilmesini istedi. 
 
 
 
TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu konuşmasında, Türkiye ekonomisinde önemli bir ağırlığa ulaşmış olan otomotiv sektörünün, istihdamda, üretimde ve ihracatta kendisini kanıtladığını ve Türkiye ihracatında birinci sıraya yükseldiğini hatırlattı. Sektörün kamunun ve özellikle de Maliye'nin en sevdiği sektör olduğunu dile getiren Hisarcıklıoğlu, şöyle devam etti: 'Otomobil satılırken Maliye kazanıyor. Sonra o otomobile yakıt konunca yine Maliye kazanıyor. Otomobil, boğaz köprülerinden ve otoyoldan geçiyor Maliye yine kazanıyor. Aracın sigortasından, servisinden, motorlu taşıtlar vergisinden Maliye kazanıyor. Maşallah Anadolu'nun yediveren gülü gibiyiz. Biz bir büyüdükçe, kamuya yedi defa kazandırıyoruz. O yüzden siyasetçilere, bürokratlara her ortamda şunu söylüyoruz. Bu sektöre sahip çıkın.” 
 
Hisarcıklıoğlu, otomotiv sektörünün AB ve dünya sıralamalarında üst sıralarda yer aldığını belirterek, “Bu başarının altında, Türkiye'nin otomotiv sektöründe kazandığı tecrübe ve insan gücünün önemli bir yeri var. En önemli neden maliyetlerin Avrupa'ya göre düşük olması. Ancak, bizden daha ucuza üretim yapan bir ülke her zaman karşımıza çıkabilir. Bu yüzden, aynı zamanda icat çıkaran bir ülke olmamız gerekiyor' dedi. Hisarcıklıoğlu, otomotiv sektörünün, bundan sonra da sanayinin geleceği ve ülke ekonomisinin gelişimi bakımından son derece önemli olacağını ifade ederek, sektörün sanayileşmenin tam merkezine oturan, bilgi üretme, istihdam sağlama, yan sektörleri besleme konusunda muazzam bir potansiyele sahip olduğunu belirtti. 
 
 
 
Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, otomotiv sektörünün, mutlak ihracatçı pozisyondan ithalatçı pozisyona kayma riskiyle karşı karşıya olduğunu belirttiği konuşmasında, otomotiv sektörünün hem üretim hem de tüketim açısından ülke ekonomileri hakkında turnusol kağıdı olduğunu, bu sektörün durumuna bakarak ülke ekonomisi hakkında somut kanaatlere ulaşılabileceğini söyledi. Türkiye'de 50 yıldır faaliyette bulunan otomotiv sektörünün ülkenin sanayi yapısıyla ilgili önemli bilgileri sunduğunu ve dünya genelinde Türkiye'de üretilen, ancak geri çağrılan araç bulunmadığına dikkati çeken Ergün, birçok önemli markanın bu konuda Türkiye'nin gösterdiği başarıyı gösteremediğini, otomotiv devlerinin 17 milyon 200 bin aracı geri çağırdığını anımsattı. Türkiye'nin kendi tasarım ve modellerini geliştirme konusunda ise bundan çok daha iyi noktada olması gerektiğini, bakanlık olarak sektöre ilişkin önemli çalışmalar yaptıklarını anlatan Bakan Ergün, 14 Nisan 2011’de açıkladıkları Otomotiv Strateji Belgesini anımsatarak, belgede 5 farklı amaç için 27 eylem planı bulunduğunu, Strateji Belgesi'nin bütün otomotiv sektörünü yakından ilgilendirdiğini söyledi. 
 
Otomotiv sektörünün gelişimi için iç pazardaki durumun önemini vurgulayan ve sektörün yeni bir projeksiyon yapması konusunda iç pazar dinamiklerinin önemli bir unsur olduğunu anlatan Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, 'Türkiye'de 10 kişiden birinin otomobil sahibi olduğunu, satın alma gücünün arttığını, insanların orta gelirde kümeleştiğini düşünürsek ve otomobil sahibi olma konusundaki arzuyu dikkate alırsak, Türk otomotiv sanayinin daha yapacağı çok iş vardır' dedi. Kamu alımlarını bazı sanayi kollarının gelişiminde önemli bir unsur olarak gördüklerini, yerli ürün lehine alım yapabildiklerini anımsatan Bakan Ergün, otomotiv sektöründe de kamunun satın alma gücünü önemsediklerini ifade ederek, bunun yanında iç pazarın potansiyelinin de yeni yatırımlar ve marka oluşturma açısından önemsenmesi gerektiğini dile getirdi. 
 
Hizmetler sektöründeki zenginliğin gerçek zenginlik olmadığı görüşünü dile getiren Bakan Ergün, 'Gerçek zenginlik satmaktan ziyade otomobil üretmektedir, yüksek katma değeri koyabilmektedir' dedi. Bakan Ergün, Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş gibi kulüplerin uluslararası çapta başarı elde ettiklerinde bundan herkesin mutlu olduğunu hatırlatarak, şunları söyledi: 'Bizim markamız başarılı olduğu için seviniyoruz. Oyuncuların yarısı yabancı, golleri de onlar atıyorlar ama marka bizim olduğu için biz kazanıyoruz. Almanya maçında ise bizim oğlan golü bize attı, biz üzüldük. Küresel ekonomi, küresel spor, siyaset böyle birşey... Bu küresel aktörler içinde yer almamız lazım. Yedek parçada da markalaşabiliriz ama bir otomotiv markasını, iç ve dış pazarlarda dünyaya sunmanın artık zamanının gelmiş, geçmekte olduğunu da görmemiz lazım. Sektör toplumun beklentilerine cevap vermeyi milli manevi görev saymalıdır. Bunu yapan herkese her türlü katkıyı vermeye hazırız.' 
 
 
 
Kongre kapsamında düzenlenen ilk panelde ise TAYSAD Başkanı Celal Kaya, OSD Başkanı Kudret Önen, OYDER Başkanı Şükrü H. Ilısal ve ODD Başkanı Mustafa Bayraktar, “Otomotivi geleceğe hazırlamak için neler yapıyoruz?” sorusuna yanıt aradılar. 
 
TAYSAD Başkanı Celal Kaya, Türkiye’nin otomotivde yerli markaları olduğunu belirterek, “Kamyonda, otobüste, minibüste, traktörde ve savunma sanayinde dünyaya satılan güçlü yerli markalarımız var. Ama 50 yıllık sektör geçmişinde ne yazık ki bir otomobil markası yaratamamışız. Denemişiz, olmamış” diye konuştu. Türkiye’de yan sanayi ne kadar güçlü olursa ana sanayinin de o kadar güçlü olacağını belirten Kaya, şunları anlattı: “Türk malı otomobil için bir orkestra şefi lazım. Biz onu bulamıyoruz. Ama 2011 yılında bence bu gerçekleşir. Yan sanayi olarak tüm parmaklarımızı masanın üstüne koyuyoruz. Türk malı otomobili sadece iç pazara değil, komşu müslüman ülkelere de satabiliriz. Biz yan sanayi olarak yerli otomobilin altyapısının yüzde 85’ini garanti ediyoruz.” 
 
OSD Başkanı Kudret Önen, Türk malı otomobil için çalışmalarını devam ettirdiklerini belirterek, şunları dile getirdi: “Türk malı otomobil hakkında konuşmak büyük bir şans. Umutlanmak adına önemli. Bu ortamda niye olmasın diye düşünüyoruz. Desteklenirse gerçekleşir. OSD bünyesinde Türk malı otomobil projesiyle ilgili çalışmalar tüm hızıyla sürüyor. Teknik çalışmalar tamamlandı. Şimdi bunun hem yurtiçi hem yurtdışında pazarlanması için dışarıdan destek alarak çalışmalar yapıyoruz. 1-1,5 ay içinde bütün görüşlerimizin içinde olacağı raporu hükümete ve kamuoyuna sunacağız.” 
 
ODD Başkanı Mustafa Bayraktar, Türkiye'de enerji politikasının çözülmesi halinde pazarın 1-1,5 milyonlara ulaşacağını belirtirken OYDER Başkanı Şükrü Ilısal ise yetkili satıcıların 100 bin kişiye doğrudan istihdam sağladığını, sektörün en önemli sorununun kararsızlık olduğunu dile getirdi. 
 
 
 
Hexagon Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Jan Nahum’un “Gelecek Türkiye’sinde Otomotiv Sektörü konulu konuşmasından sonra “iş ortaklarımızla gelecekte bizi neler bekliyor?” başlıklı panele Petrol Ofisi Perakende Satışlar Direktörü Ertan Çakır, Hedef Araç Kiralama Yönetici Direktörü Önder Erdem, VDF Genel Müdürü Kemal Ören ve HDI Genel Müdürü Enis Talaşman katıldılar.
 
“Otomobil sektörünün geleceğine mobil teknolojilerin katkısı”nı anlatan Turkcell Kurumsal Hizmetler Genel Müdür Yardımcısı Selen Kocabaş’dan sonra gerçekleştirilen oturumda, Renault Mais Genel Müdürü İbrahim Aybar, Doğuş Otomotiv CEO’su Ali Bilaloğlu, Ford Otosan Genel Müdürü Nuri Otay ve yetkili satıcıları temsilen Zeynep Fidan Soysal’ın katılımıyla “Distribütör ile geleceğimiz nasıl gelişecek?” konusu tartışıldı.       
 
Ankara’daki yoğun programına rağmen Kongreye katılan Devlet Bakanı Zafer Çağlayan’ın kapanış konuşmasını gerçekleştirdiği kongre basının da büyük ilgisiyle karşılandı.